Çalışma
arkadaşlarından Ersin Bey çatıyı kontrol etmişti. Çok rüzgâr olduğu için
detaylı bir arama yapamamıştı. Yükseklik korkusu da olunca dip, kenar ve
köşelere doğru bir şekilde bakamamıştı.
Herkes
Nilgün hanıma bakıyordu. Şirkete kocasını aramaya gelmişti. Fakat herkesin
arama yaptığını ve Tezcan’ın bulunamadığını söylüyorlardı. Şimdi ne yapmalıydı.
Ben tekrar aramak her yere bakmak istiyorum dese acaba kabalık etmiş olur
muydu? Ayağa kalktı.
-Beni yanlış
anlamazsanız bir şey demek istiyorum. Tezcan eğer bu şirkete giriş yaptıysa ve
çıkış yapmadıysa demek ki hala bu şirkette. Evet, onu bulamıyoruz ama belki
Tezcan fenalaştı bir yere düştü. Yâda bir yerde kilitli kaldı çıkamıyor. Bir
daha mı her tarafa baksak belki bulabiliriz.
Murat
devreye girdi. Nilgün’ü biraz kenara çekerek usulca kulağına konuşmaya başladı.
-Nilgün her
yer en ince ayrıntısına kadar arandı. En ufak bir ipucu bile yok. Şimdi sen
tekrar arayalım diyorsun. Sanki bu bana boşa kürek çekmek gibi geliyor.
İstersen yanımıza bir arkadaş alalım sadece üçümüz bakalım.
-Tamam,
kimse işinden olmasın istersen sadece ikimiz bile arayabiliriz.
Beykoz’daki
evde Tezcan’ın abisi ile kız kardeşi gizli bir şekilde konuşuyorlardı. Kız
kardeşi
-Abi anneme
ne zaman söyleyeceğiz. Bak oda meraklanmaya başladı. Bu yalanı daha fazla
sürdüremeyiz.
-Kız sus
anneme hiçbir şey diyemeyiz. Kalbi var Allah korusun bir şey olabilir.
Leyla
kardeşlerin konuşmasını kapı aralığından dinledi. Gizli bir şeylerin olduğundan
zaten şüphelenmişti. Biraz daha dinleyip tam olarak anlamaya çalışıyordu.
-Abi
yengemle konuştun mu? Keşke ona söyleseydik. Tezcan abimin durumuna alışması
lazım.
-Bu akşam
konuşacağım. Tezcan’ın şirketine gitmiş onu arayacakmış. Geldiğinde
konuşacağım.
-Abi peki
Tezcan abim nerede? Acaba kendine bir şey yapmış olmasın.
-Yok ya
kendisine bir şey yapmaz. Çok üzüntülüdür. Belki de bir otel odasında
düşünüyordur.
Leyla otel
odası lafına duyunca hemen mutfağa koştu ve eşini aradı.
-Murat sen
bütün otellere baktırmış mıydın?
-Evet, bütün
otelleri araştırdım. Otellere giriş yapılmamış. Neden merak ettin ki bir şey mi
oldu?
-Yok, yok
herhangi bir şey yok bir an aklıma geldi de sorayım dedim.
Şirkette
bütün katlar tek tek aranıyordu. Nilgün Hanım her tarafa bakıyordu. Masa
altları, pencere kenarları, tuvaletler hep aranıyordu. Üç kişiydiler. Ersin
Beyde yanlarında Tezcan’ı arıyorlardı. Bütün katlar aranmış ve Tezcan Bey
bulunamamıştı.
-Tezcan
neredesin? Sesimi duyuyorsan lütfen cevap ver. Sevgilim bak perişan oldum. Ses
ver ne olur.
Murat bey
son olarak çatıya bakmaya karar verdi. Çatı katına çıkıyorlardı. Yalnız çatının
kapısının kilitli olduğunu bildiği için Ersin Beye
-Ersin çatı
katının kapısının anahtarı sendemi?
-Hayır,
bende değil ama kapı açıktı. Ben bugün oraya baktığımda kapı açıktı. Kilitli
falan değildi.
-Nasıl olur
kilitli olması gerekiyor. Acaba Tezcan mı açtı kapıyı?
Bir ümitle
koşarak çatı katına çıktılar. Biraz sonra Nilgün hanımın Tezcaaan diye bağıran
çığlığı duyuldu. Evet, Tezcan’ı bulmuşlardı. Yerde büzülmüş elleri ile kafasını
kapatmış öylece duruyordu. Gözleri kapalı ama yüzündeki tebessüm hala
görünüyordu. Nilgün kocasına sarıldı. Kaskatı olmuştu. Çok üşümüştü. Som
soğuktu. Murat hemen sağlık görevlilerini aramış yardım istemişti. Çok geçmeden
Tezcan’ı ambulans ile birlikte hastaneye kaldırmışlardı. Nilgün kocasının
yanından bir an olsun ayrılmıyordu. Ellerini tutuyor bırakmıyordu. Tezcan’a
damar yolu açılıp hemen serum bağlanmıştı. Hala gözleri kapalıydı. Gözlerini
açamıyordu. Doktorlarla görüşüldü. Bir Travma geçiriyordu. Fiziksel hiçbir şey
görünmüyordu. Hastaneye getirilişinden yaklaşık iki saat sonra gözlerini açtı.
Karşısında hayat arkadaşı duruyordu. Nilgün gözlerini kocasının gözlerine
dikmiş bakıyordu.
-Tezcan
aşkım sen bir şeye üzülmüşsün. Söyle bana seni kim üzdü? Ne olur sevgilim söyle
bana seni kim üzdü? Yoksa ben mi üzdüm seni
Diyerek
ağlamaya başladı. Tezcan’ın gözlerindeki hüznü apaçık görebiliyordu. Birden
aklına evdekiler geldi. Yoksa evdekiler ile ilgili bir şey mi vardı bilmediği
hemen evi aramalıydı sonra vazgeçti kocası ile ilgilenmeye devam etti.
Odaya gelen
doktorun elinde Tezcan’la ilgili sonuçlar vardı. Hiçbir anormallik yoktu her
şey gayet iyiydi. Bir sorun yoktu. Travmaya bağlı hafıza yitimi, tanıyamama
olabilirdi. O da zamanla geçecekti. Diğer tahliller için yarın sabahı
bekleyeceklerdi.
(Devamı yarın)